200) Şakanın Sınırları

« »

Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 17 Şubat 2013 Pazar günü yapılan Hayat Rehberi Sohbetidir.

AÇIKLAMA

  • İmanın şifresi, iki dudak arasında saklıdır. Dil insanın ebedi cenneti veya ebedi cehennemi olabilir. Dil mü’minleştiğinde kişiyi cennete götürür; sınırsız kullanıldığında ise cehenneme gitmenin müsebbibi olur. Bu sebeple dilin ucundaki cenneti yakalayabilmek için gözün haramlardan sakındırıldığı gibi dilin de haramlara karşı muhafaza edilmesi sağlanmalıdır.

 

  • Dinin korunması dil ile sağlanır. Mü’min kendi dilini korumakla mükellef olduğu gibi muhatabı olduğu mü’minin dilinden çıkanlardan da mükelleftir. Böylece imanı gür bir topluluk oluşturulabilir çünkü dilin korunması, dinin korunması anlamına gelmektedir.

 

  • Mü’min helal daire içerisinde eğlenen, gülen ve şakalaşan insandır. Ancak bunları yaparken Allah’ın koyduğu sınırları aşmaması gerekmektedir. Bu sebeple mü’minin dilinden Allah’ın emirlerine karşı gelecek veya bir başka insanı incitecek bir söz çıkmamalı çünkü İslam’ın ve Müslüman’ın onuru, Allah’ın koruması altında olup asla zarar verilmemesi gereken bir değerdir.

 

  • Müslüman’ın diliyle imtihanı, diğer organlarıyla olacağı imtihanlardan çok daha büyüktür. Bu yüzden diline sahip çıkabilen mü’min, cennet anahtarını elde etmiş olur.

 

  • Allah’a iman eden her kul, içinde “Allah” lafzı geçen kelimeleri kullanırken ciddi olur. Bu sebeple “İnşallah” kelimesini toplumca kullanan değil “Allah’ı şahit tutmak” anlamında kullanan ve bu sözün şuuruyla yola çıkan kişi olunmalıdır.

 

  • Müslüman’ın verdiği söze sadakati, âlimlerle olan ilişkisinin düzeyi ve günahlara karşı gösterdiği refleks; imanının aynasıdır.

 

  • İnsana ve İslam’a zarar vermeyen dil, korunmuş dildir. Mü’min korunmuş bir dile sahip ve dilini koruyanlarla beraber olan kişidir. Zulmün karşısında sessiz kalmanın da zalimlik olduğunun şuurunda olan mü’min, korunmuş dile sahip olunmayan ortamlardan uzak durmalı ve böylece mü’min kimliğine zarar gelmesini engellemelidir.

İlgili Videolar