Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 1 Aralık 2013 Pazar günü yapılan Şehzadebaşı Camii Sohbetidir.

AÇIKLAMA

• Müslüman’ın onuru, Kâbe gibi Allah’ın koruması altındadır. Dolayısıyla Kâbe’yi korumak için gösterilen hassasiyet, Müslüman kardeşinin onurunu koruma noktasında da göstermelidir.

• Bu Ümmet’in Peygamberi bile Allah’ın kullarından birinin hakkıyla Allah’a gitmekten korkmuştur. O’nun örnekliğiyle yaşamayı hedefleyen Müslüman’ın da, hayatını bu ölçüde yaşayıp Müslüman kardeşinin üzerindeki hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmaktan sakınması gerekir.

• Bir insanın Müslüman karakterini taşıyabilmesi için, öncelikle üzerinden insani değerler izlenmelidir. Dolayısıyla Müslüman kimliğiyle konuşulmak isteyen herkesin, öncelikle insanlık kimliğini koruması gerekir.

• Müslüman için Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin nerede ve nasıl konuştuğu fark etmemelidir. Bununla beraber “Son Tavsiyelerim” olarak vurguladığı Veda Hutbesi’ndeki vasiyetleri de tefekkür edilmesi gereken bir husustur. O, bu hutbesinde namaz, hac ve oruçtan ziyade faiz, gıybet ve kul hakkı üzerinde durmuştur.

• Şeytan’ın Müslüman’ı kandırma taktiği; akla gelmeyecek haramlar üzerinden günahları hafif göstermektir. Adam öldürmeye yeltenmeyecek kişiye gıybeti tatlı gösterip ölü kardeşinin etini yiyecek hale getirmesi de buna bir örnektir.

• Birinden dolayı zulüm gören kardeşinin ettiği beddua, Allah’a en çabuk giden duadır. Bu yüzden Müslüman zulmetmez, zulme uğrayanın da yanında olur.

• Tarih: 26 Mart 2015
• Kategoriler: Ahlâk, İman, Şehzadebaşı Sohbetleri
• Konular: Gıybet, Kul Hakkı, Müslüman’ın İzzeti