5824defa izlendi
Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 05 Ocak 2014 Pazar günü yapılan Şehzadebaşı Camii Sohbetidir.
AÇIKLAMA
- Hicret can, mal, ekonomik refah kazanmak ve korunmak için değil dinin yaşanmadığı bir ortamdan dinin yaşanabileceği bir yere gitmenin, dinin kök salabilmesi için yapılan her eylemin adıdır. Asıl olan canı korumak değil kulluğu başarabilmek için dini korumaktır.
- Hicret, yeryüzünde Allah’a secde etmeyen bir kul kalmasın diye yeryüzünü İslamlaştırma hareketidir. Bunun dışında yapılan her şey ya göçtür ya seyahat. Mü’min ise göçmen değil “muhacir” olabilmek için yaşamalıdır.
- Dün Mekke’den Medine’ye hicret ne kadar zor idiyse bugün de zevklerden, nefisten ve dünyadan feragat edip terk edilmesi de o kadar zordur. Bu sebeple Mekke’den Medine’ye hicret edenler muhacir olduğu gibi haramlara bulaşmamak için mücahede eden kimse de muhacirdir. Asıl olan Ebubekir radıyallahu anhın hicretini anlatıp ağlamak değil bu mücahedeyi verebilen kimse olabilmektir.
- Bugün hicret yerini cihada bırakmıştır. Bu sebeple hicret, her mü’minin bulunduğu yerde İslamî zemin için mücahede etmesidir.
- Bugün haramlara ulaşılması ne kadar kolaysa onları terk etmek de o kadar zorlaşmıştır çünkü şeytan muhacirliğin haramlardan kaçarak Allah’a koşmak olduğunu bildiği için haramları daha cazip ve ulaşılır göstermektedir. Bu sebeple de Efendimiz aleyhisselam haramlardan kaçanları “muhacirlik” ile müjdelemiştir.
- Teknoloji çağında hicret üç şey iledir. Bunlar:
- Haram olan bir şeyi terk etmek
- Harama yaklaştıracak olan bir yeri terk etmek
- Haram işlenmesine yardımcı olmaktan kaçınmak