34191defa izlendi
Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 19 Eylül 2010 Pazar günü yapılan Hayat Rehberi Sohbetidir.
AÇIKLAMA
- Allah’ın Şeriat’ında bulunmayanların uygulanmasına, küçük ya da büyük demeden taviz olarak bakılmalıdır çünkü bu tür tavizler, düz bir yoldaki sapmalara yol açmaktadır. Unutulmamalıdır ki; insanı dosdoğru yoldan çıkaran bütün sapmalar, küçük açılı sapmalarla başlamaktadır. Esas olan Allah’ın Şeriat’ında olmayan hususlardan tamamen uzak durmaktır.
- İbadetlerde kalite sıkıntısı yaşanabilen bu asırda Müslüman, bid’atlerle tahrif edilmeye çalışılan Ramazan’ını Sünnet’lerle ayağa kaldırmalıdır ki on bir aya yetecek bir Ramazan’a kavuşulmuş olunsun. İbadetleri koruma ve yaşama bilinci Kudüs davasından önce oluşturulması gereken bir şuurdur.
- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabının Ümmet-i Muhammed’in önüne koyduğu Ramazan tablosunda dört husus bulunmaktadır.
- Yemek ve içmeyi azaltmak
- İbadetleri çoğaltmak
- İtikâf
- Cihad
Ramazan’ın özünde olan da budur. Dolayısıyla bugün bid’atlar etrafında şekil verilmeye çalışılan Ramazan’ı bu dört madde etrafında düzenlemek, Müslüman’ın kulluk vazifesidir.
- Şeytanın bugün İslam’a karşı diktiği her tohum, Müslüman’ın karşısına asırlar sonra fitne ormanları olarak çıkabilir. Buna karşı Müslüman’ın savunma mekanizmasını devamlı canlı tutması gerekmektedir.
- Her bid’at dalalettir. Çünkü her bid’at ya bir Sünnet’in ya da bir farzın yerine geçer. İslam, tamamlanmıştır; sonradan bir ek yapılmasına ihtiyacı yoktur. Bid’atlerin kişiyi dinine ısındırmak gibi bir bahaneyle uygulanıyor olması, bu gerçeği ortadan kaldırmaz. Mü’min, Rabbinin Şeriat’ına yüzde yüz boyun eğen ve uygulayan kişidir.