206) Bolluk Başka Bereket Başka

« »

Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 31 Mart 2013 Pazar günü yapılan Hayat Rehberi Sohbetidir.

AÇIKLAMA

  • Kur’an-ı Kerim’in bütün ayetleri, mü’min için ders niteliğindedir. Bu sebeple mü’min, hüküm ayetlerini hayatına uyguladığı gibi Kur’an’da geçen kıssaları da hayatına uyarladığı zaman Kur’an’ı hakkıyla yaşamış olacaktır.

 

  • Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’i belirli bir zaman veya topluluğa değil tüm insanlığa göndermiştir. Mü’mine düşen ise ayetler arasında seçip beğenmek değil teslim olmuş bir yürekle Kur’an’ın tamamını hayata nakşetmeye çalışmaktır.

 

  • Allah’ın gönderdiği her bolluk aslında azabının bir habercisi olabilir. Bu sebeple bir bollukla karşılaştığında Müslüman’ın “Allah bunları bana şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğimi denemek için gönderdi.” diyerek tefekkür edip gereğini yapması gerekir.

 

  • Müslüman’ın karşılaştığı afetler; kalbinin katılaşması ve şeytanın ona yaptıklarını hoş göstermesinden kaynaklanır. Basiretli olan bir mü’min, bu afetlere karşı teyakkuzda olmak zorundadır.

 

  • Nimetlerin çoğalması ve insanların nimetleri beğenmez hale gelmeleri beraberinde bereketsizliği de getirmektedir. Bunun sonucunda dindarların sayısının artması ve bilgisi olmayanlar tarafından bile dinin kolay konuşulur hale gelmesi Kur’an’ı yaşamayan kalitesiz bir Müslümanlık ortaya çıkarmıştır. Görüntüye takılmayıp bereketin ve kalitenin peşinde koşmak, Müslüman’ın dikkat etmesi gereken önemli hususlardandır.

 

  • Yapılması gereken; menkıbelerin okunup bırakılması değil tıpkı doktorun hastaya teşhis koyduktan sonra tedavi ettiği gibi okunan menkıbeleri kendi gününe taşıyıp ders alınmasının sağlanmasıdır.

 

  • Allah yolundan sapanlar, çok sıcak bir günde Allah’ın onları serinletmek için bulut gönderdiğini sanıp o bulutun altında helak olup gittiler. Doğru yoldan saptıktan sonra hiçbir uyarıyı dikkate almayıp hatada ısrarcı olmak, felakete sürükleyen bir afettir. Önemli olan ne olursa olsun geri adım atmasını bilmek ve olaylara basiretli bir bakışla bakabilmektir.

 

  • Allah hangi kulundan ümit keserse artık onun için nimetlerinin kapısını açtıkça açar. Ta ki o şımarıp azabı hak eder. Unutulmamalıdır ki Allah, her kulunu imtihan etmektedir ve bu imtihan Allah’ın ihmal etmesiyle değil mühlet vermesiyle gerçekleşmektedir.

İlgili Videolar