9) Hâin Darbe Kalkışması (9/10)

« »

2961defa izlendi

15 Temmuz 2016 ile başlayan, müminlerin tarihinde nadir görülmüş bu büyük sıkıntıda öne çıkarılması gereken çok ciddi bir ayrıntı var. Bu ayrıntıyı tarihimizden bir örnekle belgelemek istiyorum. Ali bin ebi Talib radıyallahu anhın etrafında birleşen Şiilik, bugüne kadar takiyye denen bir formülle taşınmıştır.

Şiilik, ümmetin içinde tarih boyunca bir yığın olayın failidir. Hep güçlü iç sorun olarak kalmışlardır takiyye sayesinde. Takiyye, nerede nasıl görünmek istiyorsan öyle görünmektir. Seninle senin mutlu olacağın yüzle görünüp, kendi içine döndüğünde kendi kimliğiyle bulunan insanın yaptığına takiyye denir. Takiyye kâfire karşı müminin imanını ve canını kurtarmak için yapabileceği bir roldür. Allah buna izin vermiştir. Ama Şiiler, neredeyse Şii olmayanları kâfir gibi gördüklerinden bunlara takiyye uygulaması yapmışlardır.

Bugün bu darbe girişiminde bulunanlar takiyyeyi herkesten fazla kullanmaktadırlar. Yıllardır kullanıyorlar. Hıristiyanlar’la bir araya geldiklerinde “İsa’dan başka sempati duyulacak kimse yok” gibi ifadeler kullandılar. Müslümanlar’la bir araya geldiklerinde ise Müslümanlar’ı mutlu edecek cümleler kullandılar.

15 Temmuz’da büyük bir çılgınlık yapıp, müminlerin başına belalar açtılar. İnsanlar onların takiyye yapacağını zannetmedikleri için, bunlar “Allah belalarını versin, başımıza bu belayı kim açtı” derler ve meydanlarda bayrak sallarlar, protesto ederler. Bu protestoyu bir ibadet olarak yaparlar. Ama yeni darbe teşebbüsü planlarını da akşam evlerinde hazırlarlar. Çok yüzlü, şahsiyeti bozuk tip demektir, takiyyeci. Bu sebeple hem devleti idare edenler, hem bu olaydan etkilenen Müslümanlar çok dikkat etmelidirler.

Filan Müslümanlar’a ait gazeteye protesto reklamı verdi diye bunlara inanmanın bir anlamı yoktur. Geçmiş çok önemli. Nasıl geçirdi bu geçmişi? Bu hareket güçlüyken, Türkiye’nin dinamiklerine topluca hâkim olduğu zamandaki kimliğini hiç kimse unutmamalıdır o ilan verenlerin de, protesto yapanların da. Takiyye bir hastalıktır. Bu hastalık sayesinde Şiilik 1200 senedir güçlü olarak ayakta kalmıştır. Bir yerde yakalanıp sonu getirilememiştir. Aynı anlayışla, ağlayan bir hoca efendi, ağlayan bir genç, morali bozuk bir hanım efendi olarak karşımızda durabilir bu hareket.

Ama her şeyden, artık kendi kolundan bile şüphelenen bir şizofrenik pozisyona da girmemiz gerekmiyor. Fakat bilhassa devlet erkânının, bu olayla direkt bağlantısı olan konuları çözmeye çalışanların takiyye konusunu unutmaması gerekiyor.

İlgili Videolar